Translate

20.07.2017

BURÇLARIN KÖTÜ YÖNLERİ (KOMİK)!!!!


BURÇLARIN KÖTÜ YÖNLERİ (KOMİK)

 KOÇ    (21 Mart-20 Nisan)
Sözünde duramayan, özgüveni olmayan, gıcık şahsiyet. Hayat boyu

illa  birileri  onu  iteleyecek.  Var  ya,  bütün  ev  kuşları,  ana

kuzuları genelde bu burçtan çıkar. Bunun sevdası bile bir halta

yaramaz. Genelde platonik takılır haspam. Yoktur ki cesaret denen

şeyin zerresi bunda, gidip de söylesin. Hadi bir mucize oldu zar

zor söyledi ve siz de bir halt edip buna uydunuz. Eğer uçarı,

hayatla  eğlenen,  aşkta  heyecan  arayan  bir  kişi  iseniz  bittiniz

kuzum siz. Duygusal takılır bu koçlar. Sıkıcı mı sıkıcıdır. Her an

ahlanmaya meyillidir. Ona bir şeyi bin kere anlatın anlamaz. Bir

de  anladım  havaları  ve  sonunda  anlattığınız  şeyin  tam  tersine

yorumları   yok  mudur.Deli   olursunuz.   Soru   sorup  ne   olduğunu

anlamaya kapasitesi yetmez. Ama toplum tarafından sevilir. Niye,

çünkü  kendinden  başka  kimseye  bir  zararı  yoktur.  Öyle  hileyi,

yalanı  becerecek  zeka  yoktur  ki  onda.  Siz  ona  fıkra  anlatın  o

gülsün,  bir  şey  anlatın  o  dinlesin.  Başka  bir  işe  yaramaz.

Kıskanç, gıcık ve sıkıcıdır.

                        BOĞA     (21 Nisan-21 Mayıs)
Bunun  var  ya,  insan  beynini  yormaktan  başka  bir  şey  yaptığı

yoktur.  Orda  burda  arkanızdan  atar  tutar.  Hele  de  size  karşı

ilgisi var ve siz ona karşı kayıtsızsanız yandınız demektir. O

zaman her şey beklenir bundan. Yerin dibine sokar sizi. Artık

saçınızı başınızı mı yolarsınız, sinirden alkole mi başlarsınız,

o   sizin   tercihiniz.    Melek   yüzlü   şeytandır   bu   boğalar.

İntikamcıdır. Hayatta pek bi halt olmazlar. Ailelerinin durumu

iyi değilse vay hallerine. Her şeye löp diye konmak isterler.

Çok  param  olsun,  en  güzel  sevgili  benim  olsun,  olsun,  olsun,

olsun....  Kendini  dünyanın  merkezi  sanır.  Sizden  çıkarı  varsa

sizden   iyisi  yoktur   bunlar  için.   Genelde  evde   kalmışların

burcudur.  Ya  evlenmezler,  ya  da  geç  evlenirler.  Zaten  kim  ne

yapsın  bu  uyuzları.  Erkenden  mezara  sokar  sizi.  Bunun  tek

boğalığı   burcunun   ismidir.      Aslında   akreptir   bu   akrep.

                        İKİZLER      (22 Mayıs-21 Haziran)
Dönek, iki yüzlü, karakter çorbası, tek başına tek bir işe bile

yaramayan asalak. Tatlı dilli yılan. Bu var ya, bu, hayatı boyunca

onu bunu sömürüp durur. Bol organizasyonlu, bol dedikodulu, fesat

mı fesat, defolu tipin tekidir. "Hadi arkadaşlar şunu yapalım..."

"Aaa ayıp ettin tabii ki gelirim...." "borcum olsun... " en çok

yalanlarından bir kaçıdır. Çok iyi yalan söyler. Gevezedir de. Sır

tutamaz.  Boştur  bunun  ağzı.  Ayaklı  Gazete  dedikleri  türdendir.

Gezsin,  tozsun,  eğlensin,  o  kadar.  Öyle  sıkıya  mıkıya  gelemez

fazla.  Laf  olsun  diye  konuşur,  evlenmek  için  evlenir,  desinler

diye yapar. Bir sözü diğerini tutmaz. Yanında kimse olmayınca da

korkağın  tekidir.  Habire  birilerinin  ,  bir  şeylerin  arkasından

konuşur. Onun arkasından konuşur, bunun peşinden konuşur. Ha babam

konuşur.  Güvenilmez  tipin  tekidir  bu.  Ama  şeytan  tüyü  vardır

bunlarda.   Kendini   affettirmeyi   iyi  becerir.   Çabuk   kandırır

karşısındakini.   En   dikkat   edilmesi   gereken   burç   grubudur.

                         YENGEÇ    (22 Haziran-23 Temmuz)
Kendini akıllı sanan, saftoriğin biridir. Herşeye kolayca inanır.

Gidenin ardından asırlarca yas tutar. Bir de bir gün herşeyin iyi

olacağına ilişkin paranoyası yok mudur. Gel de çıldırma. Onu dış

görünüşünden  daha  çok  ilgilendiren  bir  şey  yoktur  bu  dünyada.

Birkaç   iltifatta  yelkenleri   suya   indiriverir  hemen.   Bencilin

tekidir. Her şeyin en iyisini, en doğrusunu kendisinin bildiğini

sanır. Sanki bu dünyaya yüce bir görev için gelmiş gibi davranır.

En az bir koç kadar ana kuzusudur bu. Bir de hayat boyu yaslanacağı

bir duvar olsun ister. Bir gün melek, bir gün şeytandır. Yani bir

türlü  çözemezsiniz  onu.  Sürekli  gelgitlerde  yaşar.  Tehlikelidir.

Insanı  kolayca  avucunun  içine  alır.  Eğer  nefretini  kazanmışsanız

dikkat.  Böyle  durumlarda  öfkesi  henüz  tazeyken  pek  çevresinde

durmayın.  Çünkü  o  zaman  yapmayacağı  şey  yoktur.    İlişkilerinde

zordur. Birini severse onu sanki malı gibi sahiplenir, ama gözü de

sürekli dışarıdadır. Bu uyuzla dostluk neyse de, aşk asla. Çünkü

kaprisleriyle sizi hayatınızdan bezdirir.

                           ASLAN       (24 Temmuz-23 Ağustos)

Bu aslan var ya aslan. Bu komedi şey kendisinin gökten zembille

indiğini sanır. Bu ıssız bir adaya düşse, yanında isteyeceği üç

şeyden biri aynadır. Kendinde şeytan tüyü olduğunu düşünür. Sanki

bu olmasa çevresindeki hiçbir şey düzgün gitmeyecek zanneder. Oysa

en büyük yamuk kendisidir. Bunu bir odaya iki gün kapatın kesin

ölür. Hele bir de odada ayna yoksa iki gün bile sürmez. Özgürlüğü

asla vazgeçemeyeceği  şeydir. Saftır aslında bu. Kuş kadar beyni

olan   bir  insan   bile  bunu   kolayca  kandırabilir.   Öyle  ince

detaylardan pek anlamaz. Bir yalan söylediğinde ya da gizli bir iş

yaptığında  kısa  sürede  kendini  ele  verir.  Çünkü  plan  yapacak,

yaptığı  planı  doşru  düzgün  uygulayacak,  hadi  diyelim  uyguladı,

saklayıp gizleyecek kadar potansiyel yoktur onda. Sakın bu aslan

megolamanına nasıl göründüğünüze dair bir şey sormayın. Çünkü siz

kendinizi    ne   kadar    mükemmel   hissederseniz    hissedin,   o

olumsuz bir şey bulacaktır. Bu şahsiyetle kavga ettiğinizde, size

saldıracağı ilk konu dış görünüşünüz olacaktır. Kilonuzdan tutun

da, gözlerinizin şaşılığına, dudaklarınızın inceliğine kadar v.s ne

varsa   onu  fazlasıyla   ilgilendirir.  Ruh   sağlığınız  açısından

                            tehlikelidir.

                           BAŞAK   (24 Ağustos-23 Eylül)
Hemen  hemen  her  şeye  kolayca  uyum  sağlar.  Çünkü  başka  türlü  ortam

yapamaz,  çevre  genişletemez.  Sırf  çevresindekiler  eksilmesin  diye

kendi   fikirlerini   savunmaktan   korkar.   Zaten   kim  karşısında   her

söylediğine he diyen bir tip istemez ki. Bunun en sinir bozucu huyu,

insanlarla konuşurken onların, rahatsız edecek kadar gözlerinin içine

dik dik bakmasıdır. Genelde efendi takılır. Ama içten içe her türlü

çılgınlığı yapmaya meyillidir. Şıpsevdidir, sessizdir, kuruntuludur ve

genelde  dalgındır.  Sizinle  konuşurken  çoğunlukla  kafasından  başka

şeyler  geçer.  Yaptığı  iyilikleri  en  ufacık  bir  hatanızda  her  an

başınıza   kakabilir.    Fazla  alaturkadır.    Ayrıca   saplantılı   tipin

tekidir.    Şıpsevdiliğine    rağmen    birine   kafayı    taktığı    zaman

karşısındakini  bayana  kadar  zorlar.  ilişkilerinde  romantik  olmaya

çalışır.  Ama bir  süre sonra  can sıkar.  İçmeyi pek bilmez. Hele de

morali   bir  şeye   bozuksa  ki,   genelde  bir   şeye  bozuktur,   içmeye

gidilecek en son kişidir. Hadi iyi niyetiniz size bir halt etti ve

gittiniz,  o  zaman  yanınızda  onu  bir  nebze  susturmak  için  bir bant

bulundurun.  Normalde  pek  konuşmayı  ve  diyalog  kurmayı  bilmeyen  bu

şahıslar, içtiklerinde yerdeki taşla bile konuşurlar. Onlar için yarın

değil,   bugün   önemlidir.   Genelde   karakteri   oturmamış   kişilerdir.

                        TERAZİ   (24 Eylül-22 Ekim) 
Mıy mıy terazi, dır dır terazi, ıyy bu var ya bu bıdı bıdı konuşur.

Soğuk nevalenin tekidir. Bunu en çok kendisi sever, sonra annesi,

sonra varsa teyzesi... sonra, sonra bunu kimse çok sevmez. Canınız

sıkıldığında en son arayacağınız kişi olmalıdır. Çünkü sizin ufak bir

moral bozukluğunuzu dahi depresyona kadar götürür. Kafasını her şeye

takar. Gelgit akıllının tekidir. Bir gün size çok yakın davranır,

ertesi gün bir bakarsınız suratınıza dahi bakmıyor. Sırlara, gizemli

şeylere çok meraklıdır. Müthiş bir dedikodu deposudur. Kim kiminle ne

yapmış, bilmem kim nerde ne etmiş, miş de miş miş... Hemen hemen

çoğunu   bir  yerlerden   duyar,  görür,   bilir.  Yapmacık   beyinlinin

tekidir. Akıllı takılır, takıldığıyla kalır. İnsanı boğan, sıkan bir

havası vardır. Başta zor bir ihtimalle de olsa size çekici ve ilginç

gelse  bile,  sonrasında  mazoşist  değilseniz  şayet,  kaçacak  delik

ararsınız.  Yemeğe  düşkündür.  Özentinin  tekidir.  Çevresi  tarafından

robot,  soğuk  ve  dengesiz  olarak  tanınır.  Tatminsizdir.  Son  not

olarak, çok fazla dikkate alınacak biri değildir.

                            AKREP   (23 Ekim-22 Kasım) 
Çevresine  genelde  ılımlı  ve  temiz  kalpli  havası  veren  akreplerin,

insanları  dumura  uğratmakta  üstüne  yoktur.  Kuşkucu,  kıskanç  ve  iki

yüzlünün  biridir.  Size  ne  zaman  hangi  yüzünü  göstereceğini  de  asla

kestiremezsiniz. Bazen şefkatli, sıcak, bazen de saldırgan ve soğuk bir

buzdolabı gibi olur. Sizin yüzünüze gülüyor olması, asla size karşı iyi

niyetler beslediğinin garantisi değildir. O tam bir tiyatrocudur. Hat

safhada bencildir. Bu var ya bu, öyle melun bir şeydir ki, Allah bunun

şerrinden  düşmanımı  bile  korusun.  Kafaya  koydu  mu  yapar  bu.  Vücut

dilini çok iyi kullanır. Yüz mimikleri en çok olan insan tipidir. Her

olaya , her şeye bir mazereti vardır. Çok dikkatli ve akillidir. Avına

sinsi sinsi yaklaşır. Eğer çevrenizde bir akrep varsa, bence onunla

kesinlikle dost olmaya çalışın. Kıskançlığı yüzünden yapmayacağı şey

yoktur bunun. Sürekli ilginin kendisinde olmasını ister. İnsani çileden

çıkaracak  kadar  kendine  güveni  vardır.  Burcunun  adi  gibi  akrebin

tekidir. Melek yüzlü şeytan lafı sanki bunun için söylenmiştir.

                              YAY     (23 Kasım-22 Aralık)  
Ah sen var ya sen... Düzenbazlar düzenbazı, dedikoducu ve bir o kadar

geyik insan. Senin adam olman için kafana taş düşmesi veya birinin

başına  balyozla  vurması  falan  mı  lazım?  Nedir  bu  gevezelik.  Bu

konuşur, konuşur, çenesi de yorulmaz. Beleşe bayılır. Ben yaptım, ben

ettim  havaları  yok  mudur  bunun,  insanın  gırtlağına  yapışıp  boğası

gelir.   Heyecan  manyağıdır   bu.  Bağımsızlığına   en  düşkün  burçtur.

Duruma,  ortama  göre  anında  değişirler.  Nabza  göre  şerbet  verirler.

Buna gazı verdin mi bir daha tutamazsın. Bir şeyi abartmağa bayılır.

En ufacık , en basit olayı bile süsleyip öyle anlatırlar size . Dikkat

yoksunudur bu yaylar. Allah bunların sevgililerine de sabır versin.

Bir insan ancak bu kadar kaprisli olur dedirtir insana. Bardağın hep

dolu   tarafını  görecek   kadar,   hayattaki  olumsuzluklara   gözlerini

kapatırlar.  Sıkılınca  kaçarlar.  Eğer  sonunda  bir  çıkarları  yoksa,

mücadele etmeyi pek sevmezler. Bunların burcunun adı yay değil çakal

olmalıymış  aslında.  Bunlar  için  hayatta  kendilerinden  daha  önemli

hiçbir  şey  yoktur.  Biten  ilişkilerinin  ardından  konuşur,  kızdığı

arkadaşlarının arkasından atar tutarlar. Bu yüzden pek güven vermezler

insana.  Daha  nasıl  güven  versin  ki,  sırf  heyecan  için  yaşayan,

dedikoducu tip demedik mi? Bir şey biliyoruz da söylüyoruz herhalde.

                           OĞLAK    (23 Aralık-20 Ocak) 
İnatçı keçi seni. Seni gurur budalası, pire için yorgan yakan şapşal

seni. Dobralıkla patavatsızlığı bunun kadar karıştıran başkası yoktur

şu cihanda. Her an bir siniri krizi geçirmeye müsaittir. Onun için o

daha iyi, bu daha kötü gibi bir ayrım genelde yoktur. İki şey arasında

kıyas yapamayacak kadar absürt ve gereksiz bir insandır. Bu nedenledir

ki,  çok  mecbur  kalmadıkça  saçlarınızın  yeni  şeklini,  kıyafetinizde

yaptığınız değişikliğin nasıl olduğunu, bu rüküşten veya daha doğrusu

bu garip insandan başka birine sorsanız iyi edersiniz. Yani biraz kaz

kafalının tekidir. Onun aklı fikri arkadaşlarıdır. Sonra da onlardan

yer nanayı , görür Hanya’yı Konya’yı. Özel hayatının didiklenmesinden

hiç  hoşlanmaz.  Sanki  kimin  umurundaysa,  bunun  kendi  gibi  sıkıcı

kurallarla boğulmuş özel hayatı. Eğer bir filmi onunla birlikte izleme

gafletine düştüyseniz şayet, size durup dururken, oyuncunun en son ne

söylediğini  sorar.  Filmin  her  sahnesinde  yorum  yapar,  o  da  olmadı

absürt bir şey bulur kafanızı karıştırır. Olmadık yerde güler, olmadık

yerde  soru   sorar.  Onu  sorar,   bunu  sorar...   Sanki  mezar  taşına

yazdıracak, yıllarca bilmem kimlerin canına tak ettirip öğrendiği onca

gereksiz bilgiyi.

                                  KOVA         (21 Ocak-19 Şubat) 
Görgüsüzün biridir. Yaşantısı boyunca kompleksleriyle hem kendisini hem

de  çevresindekileri  canından  bezdirir.  Özentidir,  ayrıca  basmakalıp

tipin de biridir. Değişime pek açık olduğu söylenemez. Okul hayatının

parmakla gösterilen parlak çocuğu değildir. İş hayatında ise hep kolay

işleri tercih eder. Potansiyeli daha fazlasına izin vermez. Olsa da

olur, olmasa da olur tipin tekidir. Yemeğe olan düşkünlüğü de ayrı bir

mevzudur. Genelde obezler bu burçtan çıkar. Yani yakınınızda bunlardan

bir iki tane olması sakıncalı değildir. Genelde sizi kompleksleriyle

bunaltır ama onun dışında, diğerlerine göre daha zararsızdır. Yıllar

sonra bir anıyı hatırlayıp efkarlanır bu yaylar. Pek nostaljiklerdir.

Onu bunu yıllar sonra hatıra olur diye saklamaya bayılırlar . Her ne

kadar  içlerinden  bazıları,  ağır  abi,  hanım  ağa  gibi  bir  görüntü

çizseler   de,  hemen  hemen   hepsi  sulu  gözlü,   duygusal  tiplerdir.

                             BALIK   (20 Şubat-20 Mart)
Ah sana ne desem bilmiyorum ki. Saf mısın, salak mısın? Yüz yıl yaşasa,

olgunlaşacağına daha da bir çocuklaşır bu. Ona kırılır, buna alınır,

küser,  kızar....  Ayyyy...  İnsanın  bunu  düşünürken  bile  içi  daralır.

Hayatta zaman zaman önüne çıkan fırsatları bir türlü değerlendiremeyen

beceriksizin tekidir. Yaşamı boyunca kolay yoldan para bulmayı hayal

eder. Zaten uyumadığı anlarda, çok az istisnai durum dışında genelde

hayal kuruyordur. Hep çelişkilerle doludur. Bir de sanki hiç olumsuz

huyu yokmuş gibi, bir kuru inadı vardır ki... Tam bir karın ağrısı, baş

belasıdır. Bunun huyuna, suyuna git, sonra canın ne istiyorsa yaptır

buna. Ama bana sorarsan kendin yap daha iyi. Tam bir bunalımdır. Bir

şeye moralinin bozulması için nefes alıyor olması bile yeterlidir. Ona

sorsan hayatta en büyük acıları bu çekmiştir, gelen buna vurmuştur,

giden buna vurmuştur. Ah zavallı daha ne yapsındır ki. Bunun bindiği

gemi batar, tuttuğu dal kırılır. Anılarla yaşamağa bayılır. Geçmişinden

asla sıyrılamaz. Dış görünüşe çok fazla önem verir. Öyle lider olmak

gibi bir kaygısı yoktur, kıyıda köşede kendine bir yer bulsun yeter.

Onu  mutlu  etmek  neredeyse  imkansız  gibidir.  Herhangi  bir  şeye  bile

hemen   sevinebilir,  ama   asla  mutlu   olmaz.  Şahsiyetsiz,   karamsar,

olsa da olur ama olmasa acaba daha mı iyi olurdu dedirten tuhaf insanın

                                 tekidir.

Hiç yorum yok: