Kızılderili Burçları...

Kızılderili Burçları

Kızılderili astrolojisi diğer astrolojiler gibi kullanılan ve bitkileri referans alan bir takvime sahiptir. Bunların arasında bütün bir yıl boyunca toplanılan ürünlerden yapılan şifalı iksirler yer almaktadır.

Çok farklı gelenekleri olsa da çok iyi biliyoruz ki Kızılderililer çevrelerinden bağımsız hareket etmemişlerdir. Kızılderililer insanı yaşadığı doğal çevreden ayrı bir unsur olarak görmemişlerdir. Kızılderililerin yaşam anlayışına göre gerçek bir insan olmak için  insanın temel güçlerini, karakterini, sorumluluklarını ve insan olmak ile doğa arasındaki bağlantıyı anlaması ile mümkün olabilir.  Bu nedenle Kızılderili astrolojisinde her insan bir hayvan, bitki ve bir taş ile eşleştirilmiştir. Böylece Kızılderili burçları ortaya çıkmıştır.

Kızılderili astrolojisini daha iyi anlayabilmek için bir insanın tüm yaşamının en önemli olaylarını oluşturan ölüm, hayat ve yeniden doğuşu (reenkarnasyon) göz önünde bulundurmak gerekir.

Aslında Kızılderili burçlarının tarihi çok açık değildir. Görünüşe göre, Kuzey Amerika Kızılderilileri her 13 ayın bir mevsim döngüsü ile başladığını keşfetmişlerdi. Dolayısıyla Kızılderililer bu varsayıma dayalı bir takvim geliştirdiler. Bu durumu ayrıca 4 mevsim, 4 yön, 4 element ve renk temsil etmekteydi. Buradan her döngü yani dönem bir hayvanı temsil etmiş ve hayvanın karakteristik özelliğine göre Kızılderili burçları tanımlanmaya başlamıştır. Bununla birlikte Kızılderili astrolojisinde 12 totem bulunmaktadır. Bu totemler bahsedildiği gibi 12 hayvanla simgelenmektedir. Doğum tarihine yani ayın dönemine bağlı olarak her burca bitki, hayvan ve taş eşlik etmektedir.

Yabankazı Burcu (22 Aralık – 19 Ocak)

Bitki: Kayın

Taşı: Kuvars

Rengi :Beyaz

Dönemi: Toprağın yenilenmesi

• Yeryüzünün enerjisinden faydalanabilen
• Sakin ve huzurlu
• Meseleleri çabucak kavrayabilen
• Titiz ve kuralcı bir ebeveyn
• Lider bir karakter ancak morali bozukken çabuk geri plana çekilen
• Kindar ve intikamcı
• Hata yapmaya dayanamayan mükemmeliyetçi bir kişilik
• Aynı anda birden fazla işi bir arada yapabilen

Su Samuru Burcu (20 Ocak – 18 Şubat)

Bitki : Kavak

Taşı  : Gümüş

Rengi : Beyaz

Dönemi: Dinlenme ve öze dönüş

• Sevilen ve sayılan birisi
• Yemeğe düşkün
• İyi bir aile babası
• Zeki, cesaretli, yardımsever
• Güvenilir
• Telaşlıyken yanlış karar alabilir.
• Özgürlük sevdalısı fakat risk almaktan kaçınan

Puma Burcu (19 Şubat – 20 Mart)

Bitki: Sinirotu

Taşı: Firuze

Rengi :Yeşil

Dönemi: Fırtına

• Özeline çok düşkün
• Duygularını göstermekten çekinen fakat aşırı duygusal
• Ev yaşamına önem veren
• Yalnızlığa meyilli
• Köşeye sıkıştığında kedi gibi saldırabilen
• Romantik fakat sevdiğini gösterebilmesi için güvenmesi gereken
• Başkalarından farklı bakabilen
• Hayalperest

Aladoğan Burcu (21 Mart – 19 Nisan)

Bitki: Hindiba

Taşı: Opalin

Rengi :Sarı

Dönemi: Ağaçların tomurcuklanması

• Yüksek enerjili
• Sürekli fikir değiştiren
• Cesur ve ileriyi gören
• Kızdıklarında çevresine zarar verebilen
• Enerjisini iyi kullanırsa iyi bir yönetici
• Herkesle geçinebilen, dünya işlerine aşırı meyilli
• Yalana katlanamayan aşırı gururlu
• Çabuk değişebilen zamana ve mekana çabucak uyum sağlayabilen
• Bağımsızlığına düşkün

Kunduz Burcu (20 Nisan – 20 Mayıs)

Bitki: Mavi kamas

Taşı: Krisokol

Rengi :Mavi

Dönemi: Kurbağaların yeniden ortaya çıkışı

• Dengeli, sakin ve uysal
• Değişimden kaçınan
• Malına sahip
• Fiziksel olarak kuvvetli
• Güven duymazsa yaklaşmayan
• Fiziksel ortamlara çabuk uyum sağlayabilen
• Düşüncede çeşitliliği bulunmayan
• İç huzura önem veren, kararlı ve bazen inatçı
• Kendi huzuru için etrafını dizayn eden

Geyik Burcu (21 Mayıs – 20 Haziran)

Bitki: Civan perçemi

Taşı: Akik

Rengi :Yeşil

Dönemi: Mısır ekim

• Hareketli aynı anda birkaç işi birlikte yapabilen
• Düşüncelerinde kararsız
• Kurnaz ve zeki ancak kendini korumaya aşırı meyilli
• Sanatçı ruhlu yeniliklere meraklı, keşfedici
• Fiziksel görünümü önemseyen
• İlişkileri kısa süreli
• Gülmeyi seven
• Evlatlarına karşı sevgi dolu

Ağaçkakan Burcu (21 haziran – 22 Temmuz)

Bitki: Yabani gül

Taşı: Kırmızı akik

Rengi :Pembe

Dönemi: Güneşli günler

• Mistik ruh haline sahip, enteresan yetenekleri olan
• Dengeyi kaybetmmeye çalışan
• Meselelrin arka planını çabucak görebilen
• Karşılıklı sevgiye önem veren, yardımsever
• Ailesine düşkün, koruyucu ve sahiplenici
• Dine düşkün, milliyetçi
• Korkak tabiatlı
• Maddiyata önem veren, maddiyat olmazsa huzursuz olan

Mersinbalığı Burcu (23 Temmuz – 22 Ağustos)

Bitki: Ahududu

Taşı: Gröna demir

Rengi :Kırmızı

Dönemi: Böğürtlenlerin siyahlaşması

• Asil ve yüksek idealleri olan
• Dost ama biraz yukarıdan bakan
• Gerçek hislerini göstermek istemeyen
• Cesur ve kindar
• Lider ruhlu ancak hegomanik
• Aşırı akıllı ve uyanık ancak kibirli
• Çocuklarına karşı çok korumacı
• Okumaya meraklı
• Hakkaniyetli iyi bir yönetici

Bozayı Burcu (23 Ağustos – 22 Eylül)

Bitki: Menekşe

Taşı: Ametist

Rengi :Erguvan

Dönemi: Hasat

• Mantıklı ve adil
• Yalana karşı duyarlı ve yalandan nefret eden
• Konuşkan fakat uzun süre sessiz de kalabilen
• Maddiyatçı lüksü gösterişi seven
• Aşırı kindar
• Temiz, titiz ve disiplinli
• Sorumluluk sahibi, gergin ancak sevecen bir baba
• Aldatılmaktan çok korkan
• Öfkesini kontrol edebilen

Karga Burcu (23 Eylül – 23 Ekim)

Bitki: Sığırkuyruğu çiçekleri

Taşı: Jasper

Rengi :Kahverengi

Dönemi: Yabani ördekler

• İyiliksever doğaya düşkün
• Aniden karar değiştirebilen
• Huzurlu olduktan sonra çalışma hayatında istikrarlı olabilen
• Küçük şeylerden memnuniyet duyabilen
• Hayatın tadını çıkartabilen
• Çelişkili
• Hayvanları seven, estetiğe düşkün, zevkli
• Fedakar bir ebeveyn
• Yeni fikirlere açık okumayı seven

Yılan Burcu (24 Ekim – 21 Kasım)

Bitki: Devedikeni

Taşı: Bakır

Rengi :Turuncu

Dönemi: Soğukların başlangıcı

• İş hayatında başarılı
• Enerjik düşüncelerinde ısrarlı
• Mükemmeliyetçi, hislerini ve düşüncelerini belli etmeyen
• Çevresine kolayca adapte olan
• Soğukkanlı fakat patavatsız
• Çocuklarına inisiyatif kullandıran

Wapiti Burcu (22 Kasım – 21 Aralık)

Bitki: Karaçam

Taşı: Obsidiyen

Rengi :Siyah

Dönemi: Karlı günler

• Karizmatik bir kişilik
• Çok fazla ikilemde kalan
• Yumuşak başlı fakat güçlü bir karakter
• İçgüdüleri kuvvetli
• Yakın ilişkilerden korkan, çekingen
• Adalet anlayışı gelişmiş
• Zirveye ulaşabilen
• Çabuk kavrayan, zeki
• Karşısındaki kişinin iç yüzünü kolayca anlayabilen

13 Sayısının Uğursuzluğu Üzerine…

13 Sayısının Uğursuzluğu Üzerine…

13 sayısının uğursuz olduğuna ilişkin inanç dünyada o kadar yaygındır ki, yaşamı birçok yönde ciddi olarak etkilemektedir. Bazı ülkelerde evlerin kapılarına 13 numarası verilmez, uçaklarda 13. koltuk sırası yoktur, apartmanlarda, otellerde 13. kat ya 12A’dır ya da 14’tür. 13 numaralı oda yoktur. Olsa bile insanlar o odada kalmak istemezler. Hatta ayın 13’ünde işe gelmeme, uçak ve tren rezervasyonlarının iptali, alışverişin düşmesi ve benzeri davranışların ABD’ye günde milyonlarca dolara mal olduğu söylenmektedir. Bu inanç bir fobi yani bir çeşit korku hastalığı olarak kabul edilmiş olup adı ‘triskaidekaphobia’dır.

Genel olarak bu inancın, Hz. İsa’nın meşhur son yemeğindeki havarilerin sayısından kaynaklandığı sanılsa da, kökü çok daha eskilere mitolojik tanrıların yaşadığına inanılan çağlara, İskandinavya topraklarına kadar gider.

O zamanlarda ışık ve güzellik tanrısı Balder bir ziyafet verir. Balder Viking’lerin meşhur tanrısı Odin ile Frigga’nın oğulları olup, ay kraliçesi Nanna’nın da eşidir. Bu ziyafete 12 kişi davetli iken, yalanların ve hilelerin tanrısı Loki, davetli olmadığı halde, zorla 13. kişi olarak katılmak ister. Ancak bu arada çıkan tartışmada, Loki diğer tanrılar tarafından da çok sevilen Balder’i öldürür.

Bu mitolojik hikaye ve inanış İskandinavya’dan Avrupa’nın güneyine kadar yayılır. Hıristiyan din adamları bu halk masalını kullanırlar ve Hz. İsa’nın son yemeğine uygularlar. Hıristiyan versiyonunda Balder’in yerini Hz. İsa, Loki’nin yerini de hain Judas alır. Bu yemekten sonra 24 saat içinde de Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürülür. Bu nedenle Hıristiyanlarda akşam yemeğinde 13 kişi bir araya gelirse bunlardan birinin başına bir felaket geleceğine inanılır.

Bu inanışlara göre 13 sayısı uğursuzdur ama ayın cumaya rastlayan 13. günü hepten uğursuzdur. Ancak böyle bir günde doğmuşsanız tam tersi, yani 13 sizin uğurlu gününüzdür.

Cuma gününün uğursuz sayılmasına Havva anamızın Adem babamıza elmayı cuma günü yedirtip cennetten kovulmasına sebep olması, Hz. Nuh zamanındaki büyük selin cuma günü olması, Hz. İsa’nın cuma günü çarmıha gerilmesi gibi olaylardan biri veya hepsi neden olmuş olabilir. Müslümanlar ise Hz. Adem’in cuma günü yaratıldığına inandıklarından bu güne diğer günlerden daha çok değer verirler.

13 sayısının uğursuzluğuna duyulan inancın kökeninde bir yıl içinde ayın 13 kez dolunay olarak gözükmesinin yattığını söyleyenler de vardır.

13 Rakamı Neden Uğursuzdur ?

Arkadaşlar Yahudilerin Çıkarmış Olduğu Bu hurafenin Neden Uğursuz Olduğunu Merak Ettim Ve Araştırdım Sonucu Gerçekten Çok İlginç.. Şöyleki 13 rakamının Toplamı 5+7+1=13 Bu Hz Muhammedin Doğum Yılı Onlar Bunun uğursuzluk Olduğunu İlan etmişlerdir

Fatiha suresi 7. ayet:Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

13 sayısının uğursuz olduğuna ilişkin inanç dünyada o kadar yaygındır ki, yaşamı birçok yönde ciddi olarak etkilemektedir. Bazı ülkelerde evlerin kapılarına 13 numarası verilmez, uçaklarda 13. koltuk sırası yoktur, apartmanlarda, otellerde 13. kat ya 12 A’ dır ya da 14 ‘tür. 13 numaralı oda yoktur. Olsa bile insanlar o odada kalmak istemezler.Daha önce ayın 13 üne rastlayan bir ulusal bayram duydunuz mu? Hatta ayın 13 ‘ünde işe gelmeme, uçak ve tren rezervasyonlarının iptali, alışverişin düşmesi ve benzeri davranışların ABD ‘ye günde milyonlarca dolara mal olduğu söylenmektedir. Bu inanç bir fobi yani bir çeşit korku hastalığı olarak kabul edilmiş olup adı ‘triskaidekaphobia’dır.

Peki nedir bu 28 yılda toplam 48 kez yaşama olasılığımız olan 13.cumanın sırrı?

Genel olarak bu inancın, Hz. İsa’nın meşhur son yemeğindeki havarilerin sayısından kaynaklandığı sanılsa da, kökü çok daha eskilere mitolojik tanrıların yaşadığına inanılan çağlara, İskandinavya topraklarına kadar gider.
O zamanlarda ışık ve güzellik tanrısı Balder bir ziyafet verir. Balder Vikking’lerin meşhur tanrısı Odin ile Frigga’nın oğulları olup, ay kraliçesi Nanna’mn da eşidir. Bu ziyafete 12 kişi davetli iken, yalanların ve hilelerin tanrısı Loki, davetli olmadığı halde, zorla 13. kişi olarak katılmak ister. Ancak bu arada çıkan tartışmada, Loki diğer tanrılar tarafından da çok sevilen Balder’i öldürür.

Bu mitolojik hikaye ve inanış İskandinavya’dan Avrupa’nın güneyine kadar yayılır. Hıristiyan din adamları bu halk masalını kullanırlar ve Hz. İsa’nın son yemeğine uygularlar. Hıristiyan versiyonunda Balder’in yerini Hz. İsa, Loki’nin yerini de hain Judas alır. Bu yemekten sonra 24 saat içinde de Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürülür. Bu nedenle Hıristiyanlarda akşam yemeğinde 13 kişi bir araya gelirse bunlardan birinin başına bir felaket geleceğine inanılır. Bu inanışlara göre 13 sayısı uğursuzdur ama ayın cumaya rastlayan 13. günü hepten uğursuzdur. Ancak böyle bir günde doğmuşsanız tam tersi, yani 13 sizin uğurlu gününüzdür.

Bir diğer çıkış öyküsü ise Tapınak Şovalyeleri’ne dayanır; Fransa Kralı Philippe Le Bel’ in komplosu ile 13 Ekim 1307 Cuma günü Tapınak Şovalyeleri’nin büyük bir bölümü tutuklanmış ve büyük işkencelere maruz bırakılarak idam edilmişlerdir. Bu olay şovalyelerin sonu olarak bilinir ve uğursuz 13.Cuma söylencesinin en üzerinde durulan hikayelerinden biridir.

Cuma gününün uğursuz sayılmasına Havva anamızın Adem babamıza elmayı (bence “ayva”yı!) cuma günü yedirtip cennetten kovulmasına sebep olması, Hz. Nuh zamanındaki büyük selin cuma günü olması, Hz. İsa’nın cuma günü çarmıha gerilmesi gibi olaylardan biri veya hepsi neden olmuş olabilir. Müslümanlar ise Hz. Adem’in cuma günü yaratıldığına inandıklarından bu güne diğer günlerden daha çok değer verirler.
13 sayısının uğursuzluğuna duyulan inancın kökeninde bir yıl içinde ayın 13 kez dolunay olarak gözükmesinin yattığını söyleyenler de vardır.

Birde ucu astrolojiye de dokunan son bir nedenselden söz edelim, ‘’ bir yıl içinde 13 kez dolunay oluşur’’. Hala kurt adamlara inanan bir azınlıktansanız belki sizde bunu bahane eder 13.cumalarda evden dışarı çıkmaz Jason’ın maceralarını seyredersiniz. 

13 SAYISI NEDEN UĞURSUZDUR?

13 SAYISI NEDEN UĞURSUZDUR???

Müslümanlık hariç dünyada pek çok din ve inanış 13 sayısı uğursuz olarak kabul edilmektedir. Hatta günlük yaşantılarının içine girmiştir ''Uçak koltuk numaraları 13 olmaz, apartman numaraları 13 olmaz, otelde kalacak Hristiyan müşterilerin 13 numaralı otelde kalmamak gibi''  Hristiyanlar tarafından 13 sayısının uğursuz görünmesinin sebebi nedir! peki neden 13 sayısı uğursuz görülmektedir!

Öncelikle şunu belirtelim Müslümanlar için 13 sayısı için böyle bir şey yoktur 13 sayısı Müslümanlar için uğurlu sayılabilir;
5+7+1 eşittir 13 peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in doğumu (571),
7+5+1 eşittir 13 Türklerin Müslüman olması(751),
1+4+5+3 eşittir 13 İstanbul'un fethi (1453),
1+0+4+8 eşittir 13 Pasinler savaşı (1048)
ayrıca Selahattin Eyyubi, Haçlı orduları 13 üncü haçlı seferi sonunda yenilgiye uğratmıştır.
Peki bu batıl 13 inancı Hristiyan' lıkta neden bu kadar yaygındır! Nedenlerini sıralarsak Hz.İsa'nın son yemeği, 12 havari ve son akşam yemeği gösterilebilir. 12 havari ve Hz.İsa' yla birlikte toplam 13 kişilik son akşam yemeğinden sonra büyük felaketler yaşanmıştır. 13 rakamının uğursuz olmasının sebebi veya sebepleri buradan çıkıyor. 13 üncü kişi hain olup, Hz.İsa'yı ihbar eden kişidir, davet edilmediği halde zorla kendini davet ettirerek, o gece yemeğe katılır.

İskandinav mitolojisine göre tanrı Balder sevilen bir tanrı, akşam yemeği vermektedir. Kötülük tanrısı Loki 12 kişilik davete on üçüncü kişi olarak zorla katılır ve çıkan bir tartışmada en sevilen tanrı Balderi öldürür. Bundan dolayı 13 ün uğursuzluğunun, İskandinavya'dan türemiş olduğuna ve ardından Hristiyan papazlar tarafından yayıldığına inanılmaktadır.
13 NİSAN 1307 cuma günü, Fransa kralı papa ile işbirliği yapmış ve bu işbirliği neticesinde çoğu tapınak şovalyeleri yapılan operasyonla öldürülmüştür. İbraniler de on üçüncü harf ölüm  ve mabet anlamına geldiğinden uğursuz sayılmaktadır.
Charles Manson, Theodore Bundy ve Jack the Ripper gibi pek çok tanınmış ünlü katillerin isimleri incelendiğinde on üç harften meydana geldiği görülecektir.
Bir yıl içerisinde dolunayın, 13 kez görülmesi nedenlerinden biri olarak gösterilmektedir.
Batı ülkelerinde, 13 rakamının uğursuzluğunu  pekiştiren olaylardan biri ise ABD tarafından  Ay'a yapılması planlanan yolculuk sırasında, Apollo 13 uçuşunun başarısız olarak havada infilak etmiş olması da bu  inancı güçlendirmiştir.
Meksika bölgesinde ve bazı kavimlerde ise tam tersi yani 13 sayısı, uğurlu görünmektedir. Ayrıca Hristiyanlıkta cuma günü de uğursuz sayılmaktadır.
Ülkemizde ve pek çok tarihçiye göre ise de İstanbul'un fethi olan (1453) yılı sayılarının toplamının 13 yapması, 13 rakamına duyulan uğursuzluğunun sebebini açıklamaktadır.
Bununla birlikte görülüyor ki Hristiyan ve batı dünyası bu tip batıl inançlara adeta tapmaktadır.
İslamiyette ise bu tür batıl inançların dinde kesinlikle yeri olmayıp uzak durulması emredilmiştir. Ayrıca İslam dünyası Cuma gününü kutsal saymıştır. Yani Yüce dinimiz olan İslamiyette hiçbir şey uğursuz sayılmamış ve hurafelerle uğraşılmasının haram olduğu kesin bir dille belirtilmiştir.