Translate

21.08.2017

Burçların Oluşturduğu 16 Grup

Burçların Oluşturduğu 16 Grup

Burçların yaymış olduğu ışın türleri esas olarak dörte ayrılır. Bu türler eskiden yapılan tasnifte, şu isimlerle belirtilmiştir:
Ateş; Koç - Aslan - Yay
Hava; İkizler - Terazi - Kova
Su; Yengeç - Akrep - Balık
Toprak; Boğa - Başak - Oğlak
Şimdi önce bu dört gruptan söz edelim...
“Ateş” grubunun en bariz özelliği, bu gruptan olan kişilerin kendini beğenmiş, gururlu, dediğim dedik bir yapıda olmalarıdır. Daima çevrelerine hükmetmek isterler. Hep zirveye tâliptirler.
“Hava” grubunun özelliği ise havaî bir tip olmalarıdır. Sebatkâr olmazlar. Her konuya dönüktürler. Fakat bir süre sonra o konudan bıkıp başka bir konuya merak sararlar. Fedakâr ve çevreyi düşünen tiplerdir.
“Su” grubunun ortak özelliği ise son derece duygusal bir kafa yapısına sahip olmalarıdır.
“Toprak” grubu insanların ortak özelliği ise sâbit fikirli ve genelde maddeye dönük, paraya bağlı olmalarıdır.
Ancak...
Dikkate alınması gerekli en önemli husus...
Dedik ki az önce... Esas itibarıyla herkesin iki ana burcu vardır.
A- “Ana” ya da “İç” burcu.
B- “Yükselen” ya da “Dış” burcu.
Biz daima karşımızdaki kişide, onun “dış burcundan” yani “yükselen” burcundan gelen özellikleri görürüz. Ve kişi daha büyük çoğunlukla dış burcunun getirdiği özellikler istikametinde yaşar. İnsanların çok büyük çoğunluğunda “iç” burç ile “dış” burç farklıdır. Bundan dolayı da siz kendinizin veya karşınızdaki kişinin sadece “iç” burç özelliklerine vâkıf olursanız, çoğunlukla o kişide bunları göremezsiniz!.. Zira önce de yazdığımız gibi, kişinin davranışları, mizacı tamamıyla “dış” burcunun yani “yükselen” burcunun etkisi altındadır.
Ve günümüzde insanların burçlar konusunda şöyle uzaktan bir bakıp sonra da inanmadan geçmelerinin ana sebebi bu “dış” burç ya da “yükselen” burç konusunda bilgilerinin olmayışında yatar.
Bize lütfedilen ilme göre, vâkıf olmuşuzdur ki, kişi 35-40 yaşlarından sonra iyice “yükselen” burcun kapsamına girmekte ve bu kişinin kişiliği yüzde 70-75’e varan nispetlerde “dış” burcuna dönüşmektedir.
Bu sebeple karşımızdaki kişiyi, doğduğu tarih itibarıyla edindiği “iç” burç yönünden ziyade, doğduğu saat itibarıyla edindiği “dış” burç yönünden tanımak zarureti söz konusudur.
Bir kişinin iç ve dış burçları şöyle çaprazlaşabilir...
İç burcu     Dış burcu
Ateş                        Ateş
Ateş                        Hava
Ateş                        Su
Ateş                        Toprak
İç ve dış ateş grubundan olan kişi son derece bencil, yaşamdan önce kendisini düşünen, dünyanın kendi çevresinde dönmesini isteyen, istekleri olmayınca da sadece kendi menfaatinin gerektirdiği biçimde bir yaşamı tercih eden kişi olacaktır.
İç ateşe dış Hava gelir ise, bu defa yukarıdakine benzer düşüncelere sahip olmasına rağmen, bu kişi yaşamında havaî meşrebi olacak, kolay kolay âdetlere bağlı kalmayacak; çevresine yararlı faaliyetlerde, kendini fazla düşünmeden, birtakım davranışları ortaya koyabilecektir.
Ateş içe su dış burçlara gelince, yani Koç veya Aslan yahut da Yay gibi bir iç burca sahip olmasına rağmen, dışarıya bir Yengeç ya da Akrep veya Balık düşmesi hâli. Hayatı sıkıntı ve huzursuzluğa namzet bir kişi geliyor demektir. Zira içteki ateş kaynaklı yapı dıştaki su nitelikli kapayıcı yapı yüzünden sürekli bastırılır. Bu da kişide büyük oranda birtakım iç sıkıntıları meydana getirir. Bu tesirler bazen çok artar, bazen de nispeten geriler.
Ateş içe rast gelen toprak dış da gene nispeten yukarıda saydığımız gibidir; ancak üsttekinde görülen şiddetli sıkıntılar ve bunalımlar bunlarda daha azdır. Kafada cömert olan bu kişi fiiliyatta kolaylıkla para harcayamaz. Çevrenizde gördüğünüz bildiğiniz zenginlerin yüzde doksana yakınının dış burcu toprak grubundan olan Boğa veya Oğlak’tır. Ya da haritasında toprak grubu burçlarında birkaç güçlü planet mevcuttur. Veya 2. evinde para getiren güçler mevcuttur.
Esasen burada konuya sadece bazı örnekler vermek istediğimiz için detaylara fazla girmeyeceğiz. Gelelim Hava içe düşen dışlara.
İç burcu     Dış burcu
Hava                       Ateş
Hava                       Hava
Hava                       Su
Hava                       Toprak
Hava gurubundan olan bir beyinin en bariz özelliği insanlığa yardımı, yararlı olmayı düşünen bir kafa sahibi olmasıdır. Yaşamı oldukça objektif olarak seyredip değerlendirmeye çalışır, hoşgörülüdür. Ancak bütün bunlara rağmen dışa gelen ateş bu durumdaki havayı son derece gururlu kendini beğenmiş bir görüntüye sokar.
İç Kova ise son derece akıllı ve kendini beğenmiş bir tip; iç İkizler ise zeki ve gururlu bir tip oluşur. Terazi’deyse doğru bildiğini dom dom söyleyen, kimseden çekintisi olmayan bir tip ortaya çıkar. İç havaların genel bir diğer karakteristiği, zaman zaman kendilerini sanki bu Dünya’nın değil de başka bir dünyanın insanı imiş gibi hissetmeleridir.
Şayet iç havaya karşılık dışa bir su gelirse görüntü hayli farklı olur. Zira, kafadaki özgür düşünce, dıştaki duygusal ve bağımlı bir karakter ile kayıtlanmış olur. Özgür kafa, dış Yengeç ise evine, ailesine bağımlı, onlar için kendini harcayan bir tip oluşturur. Dış Akrep olursa bu defa duygusal davranışlardan kurtulamayan fakat oldukça özgür davranışlar ortaya koyabilen, iradeli ve tahakkümcü bir tip düşer. Bunu ancak kararsız eden içe düşecek bir İkizlerdir. Dışa düşen bir Balık ise özgürce yaşamın zevklerine yönelebilen bir tip oluşturur.
Hava grubu burçlar içinde akıllı olan Kova, zeki olan İkizler, sevgi dolu olan da Terazidir.
Esasen burçlar içinde en güçlü akıl, Kova insanında mevcuttur.
Dışa düşen toprağa gelince. Şayet Boğa düşerse, yeme - içme ve sohbet zevklerine düşkün, kazanca yönelik hırsı fazla bir tip çıkar. Başak düşerse hırslı, hareketli, düzenli kazanca dönük araştırmalar içinde bir kişi olur. Ama ne yapsa bir Boğa gibi para yönünden şanslı olamaz; zaman zaman eline para geçer fakat arkasından büyük miktarlarda kaybeder. Oğlakta ise kararlı, olgun, hoşgörülü, yardımsever fakat parasına da çok bağlı bir tip oluşur. Eğer Oğlak’ın içine Kova düşmezse, Oğlak karakteristiği hemen bütün burçlara hâkim duruma geçer.
İç burcu     Dış burcu
Su                Ateş
Su                Hava
Su                Su
Su                Toprak
Su grubunun genel karakteristiği son derece duygusallıktır. Bu duygusallık dışa rastlayan bir ateşle birlikte genellikle kontrol edilemeyen taşkın davranışlara kadar uzanır. Meczup yapılı denen kişilerin yüzde 90’ı, iç burcu su, dış burcu ateş grubu olanlardan çıkar. Bu kişiler hayatta en çok pişmanlık duyan kişilerdir. Çok defa duygusallıkları yüzünden ve kendilerini kontrol edememeleri yüzünden istemedikleri davranışları ortaya koyup, sonra da bundan büyük pişmanlık duyarlar. Tam anlamıyla taşkın tiplerdir. Esasen iç dünyalarında son derece merhametli, müşfik kimselerdir.
Tüm takımyıldızlar, yıldız birikimleri olan galaksiler; hep vareden mutlak varlığın sayısız isimlerinin ve vasıflarının yoğunlaşmış hâlleridir gerçekte!
İç suya isâbet eden bir dış hava ise en büyük hayırseverlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Zira hava grubu eli açıklığı verir, buna bir de son derece merhametli düşünce gelirse eşittir hayırseverliliktir. Toprak dışa gelince ise... Duygusal ama kendi menfaatine dönük; son derece mütevazi, fakat menfaatine halel gelme ihtimali karşısında da kaplan kesilen bir tip ortaya çıkar. Yeni şartlara adapte olması son derece güçtür. Bu adaptasyona zorlanması hâlinde ise istemeyerek nahoş olaylar meydana getirebilir.
İç burcu     Dış burcu
Toprak                    Ateş
Toprak                    Hava
Toprak                    Su
Toprak                    Toprak
Toprak grubuna bir dış ateşin gelmesi genellikle gene taşkın bir tipin ortaya çıkmasına yol açar. Ancak bu tip su grubundaki kadar kontrolsuz değildir. Ayrıca su grubundaki taşkınlıkların kökeninde duygusallık olmasına karşılık; toprak grubunun kökeninde ise menfaatler yatar genellikle.
Havanın dışa gelmesi hâlinde ise, kafadaki maddecilik ele kadar uzanmaz ve “sanki eli açık” bir görüntü ortaya çıkar. Oysa esasen bu kişi kafaca hayli maddecidir.
Dış suda ise merhametli, acıyan ama yardımları küçük miktarları geçmeyen tipler görülür.
Toprağa rast gelen dış toprağa gelince... Son derece mütevazi ama âdeta “varyemez” tipleri görürsünüz. Genellikle de zenginlerdir.
Astroloji ilmine vâkıf olanlara göre son derece yetersiz olan bu bilgileri, kitabımızın ana konusu başka olması hasebiyle böyle kısa kısa vermekten başka çaremiz yok. Esasen bu konuda daha yazılacak pek çok şey mevcut...
Şimdi görüldü ki dört içe düşen dört ayrı dış yapı itibarıyla toplam 16 grup insan çıktı. Bunu biraz daha detaylandırmak gerektiğinde, ikinci basamakta 144 ana grup ile karşılaşırız ki her insan bu 144 gruptan birindedir.
Mesela iç Koç’tur, dış Aslan’dır, yani ateşe ateş; veya iç Kova’dır, dış Yay, yani havaya ateş; yahut iç Yengeç’tir, dış Oğlak, yani suya toprak vesaire gibi...
Demek ki herkesin “iki ana burç grubu” vardır.
“İç” burç kişinin İSTİDADINI gösterir.
“Dış” burç kişinin KABİLİYETİNİ gösterir.
Beyin, kişinin “Levhi mahfuzu”dur!..
Beyin cevherinin 120. günde almış olduğu tesirler de, kişinin kendindeki “ayânı sâbitesi”!..
Dünya yaşamı ve tüm insanlar, ilâhî takdir ve tedbir gereği, tamamıyla burçların ve onlardaki güçleri ulaştıran meleklerin hükmü altında olduğu gibi; berzah âleminde olanlar, yani ölümü tadıp fizik bedeni terk ettikten sonra kıyamete kadar olan devrede yaşamını sürdüren tüm insanlar ve cennetler ile cehennem dahi bu burçlardan gelen tesirlerin hükmü altındadır!..
Ve bu hususta Muhyiddini Arabî’nin keşfi son derece isâbetlidir!..
Böyle olunca insanlardan kimler birbirlerini severler ve kimler de birbirlerine yaklaşamazlar, iterler.
İki insanın... Şayet;
“İç” burçları aynı gruptan, “dış” burçları aynı gruptan ise birbirlerine sempati duyarlar.
“İç” burçları aynı, “dış” burçları ayrı, biri ateş öteki hava ise, yahut biri su diğeri toprak ise birbirlerini çekerler.
“İç” burçları biri ateş diğeri su ya da toprak ise bir araya kolay kolay gelemezler kafaca. Hele dışları da ateşe karşı su ise âdeta iterler birbirlerini.
“İç” burçları birbirine yakın fakat “dış” burçlar ters ise beraber arkadaşlık etmeleri zordur. Mesela iç hava-suya; dış ateş- su. Ya da iç hava-ateşe; dış ateş-toprak, dış ateş-su...
Bir de şu husus vardır... Çaprazlama bakış açıları...
Mesela siz “düşünce” yapınızla yani “iç” burcunuzla karşınızdakinin davranışsal yani “dış” burcuna bakarsınız ve beğenirsiniz, ama kafaca uyuşamazsınız... Sebep..?
Çünkü sizin içinizle - dışınız çaprazdır. Yani iç burcunuz hava ya da ateş, yahut bunun aksi su veya toprak; buna mukabil karşınızdakinin de bunun gibi zıt bir durumdur. Diyelim ki sizin içiniz hava, dışınız sudur, onun da dışı ateş, içi topraktır. Şimdi siz hava grubundan olan kafa yapınız ile onun ateşsel “dış”ını seveceksiniz ama konuşup anlaşmaya gelince, sizin kafa yapınız ile onun kafa yapısı da bağdaşmayacaktır. Daima yaşama ve olaylara apayrı pencerelerden bakacaksınız...
Demek ki iki insanın bir aradaki yaşamı, iş ve arkadaşlık ya da evlilik olsun hep bu burçlarının; yani beyin açılımlarının birbirine uyması ve dolayısıyla beyinlerinin yaydığı radyasyonların birbirini en azından itmemesine bağlıdır. “İç” ya da “dış”ları birbirini çekmeyen insanların ise bir arada bulunmaları imkân dışıdır.
“Dünya’da kim kimle beraber ise ölüm ötesinde de onu arar ve onunla beraber olmak ister” sırrı kısmen bu esasa dayanır. Demek oluyor ki insanların arasındaki münasebetler ve sempati-antipati konusu dahi beyinler arası benzer açılımlar dolayısıyla ortaya çıkmakta... Şimdi bakın, bir kişiyi seviyorsunuz arıyorsunuz, mutlaka burçlarınız arasında benzerliği tespit edeceksiniz. Ki bu daha ziyade dış burçların benzer-yakın karakterli olmasındandır.
Şimdi, belirgin olarak ortaya şu husus çıkmış oldu. İnsanların gerek kendi yapıları ve gerekse birbirleriyle olan ilişkileri hep beyinlerinin burçlar tarafından programlanma biçimine bağlı!.. Öyle ise yaşam içinde oluşan duygusallıkları ve tepkileri neye bağlayacağız?.. Duygusal hassasiyetimizi, doğum tarihimizde Ay’ın bulunduğu burca ve hangi sahada daha duygusal olacağımızı da doğum saatimize göre, Ay’ın haritamızda içine düştüğü evin konumuna bağlayacağız!..

Hiç yorum yok: